Toros Gazetesi'nde Yayımlanan Röportajımız

Toros Gazetesi'nde Yayımlanan Röportajımız


Adana'nın Eğitimde Markası: Süheyla Tokyay Koleji
 

Kurucu Süheyla Tokyay hayatını eğitime adamış, Konya Kız Öğretmen Okulu 1956 mezunu bir öğretmendir. Kayseri, Gesilidir. Ziraat yüksek mühendisi olan eşiyle birlikte ülkenin dört bir yanında görev yapmıştır. 1982’de özel ders bürosu, 1985’de Süheyla Tokyay Dershanesi, 1999’da ortaklarıyla birlikte Özel Bilimkent Okulları ve 2015’te tek başına Özel Süheyla Tokyay Ortaokulu’nu açmıştır.

 

Genç Süheyla Tokyay’I kısaca tanıyabilir miyiz?

Süheyla Tokyay :  Orijinal Süheyla Tokyay benim babaannem olur. Ben de adını taşıyan torunu olarak, ikinci yüksek lisansımın ardından, birlikte çalışmak üzere Adana’ya dönüş yaptım. Kurumumuzun psikolojik danışman ve rehber öğretmeni olarak görev alıyorum. İki Süheyla Tokyay olarak birlikte hem tecrübenin getirdiği güveni hem gençliğin dinamizmini kucaklıyoruz.

 

Kurumdan bahseder misiniz?

S.T: Biz yalnızca 5,6,7,8.sınıflara özel bir butik ortaokuluz. Bu çatı altında 1985’ten beri öğrenciler lise giriş sınavlarına hazırlanıyor. Belli bir sınava odaklı değil, öğrenciyi her yönden yetiştirmeye odaklı çalıştığımız için sınav sistemleri değişse de öğrenci başarımız mutlaka devam ediyor.

 

Süheyla Tokyay adını tabelalarda, reklamlarda neredeyse hiç görmememize rağmen Adana’da önemli bir marka olarak bilinir. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

S.T: Dünyanın gidişatında şikayetçi olduğumuz olumsuz değişimler vardır ya, bu isim işte bu olumsuz gidişata direnen bir kale gibi. Öğretmenliğin hala hak ettiği değeri gördüğü, çocukların kavgayla değil sevgiyle beslendiği, birbirinin üstüne basarak değil birbirinin koluna girerek başarılı olmaya çalışan samimi insanların yetiştiği bir ortam kuruyoruz. Bu şehir de Süheyla Tokyay’ın bunu sağlama gücüne hayran. Markayı işte bu sevgi ve bu güven yaratıyor.

 

Eğitim alanında pek çok konuda ilkleri gerçekleştirdiniz. Bu yıl da yeni sınav sisteminde birçok kişinin ilk kez karşılaştığı soru tiplerine dair yıllardır çalışmalar yapmışsınız. Bunu nasıl öngördünüz?

S.T: Bizim sistemimiz dershane zamanında da okullarımızda da ezbere değil kafa çalıştırmaya yönelikti. Şimdi sınav sistemi de tüm derslerde mantık muhakeme istiyor. Resfebe’nin ne olduğunu Adana 2016’da bizim Türkiye Birinciliğimizle duydu. LGS örnek sorularında bu yıl Resfebe sordular. Diğer okullardan gelip bizim zeka oyunları kulübümüzde ders almak isteyen öğretmenler oluyor.

 

Zeka oyunları kulübünüzün başarılarından bahsedebilir misiniz?

S.T: 2016’da öğrencimiz Eda Nur Yakar, Sözcüklerin Gizemi Türkiye Ulusal Resfebe Yarışması’nda 5987 eser arasından Türkiye Birincisi oldu. Ayrıca on öğrencimizin resfebeleri Koç Vakfı Müzesi’nde sergilendi. Geçen yıl öğrencimiz Petek Çakıcı Dünya Çocukları Haiku Yarışması’nda Adana 1.si Türkiye 5.si oldu. Dünya Çocuk Antolojisi’ne adını yazdırarak ölümsüz oldu. Kendisine Japonya’dan ödül geldi. Ayrıca 80’li yıllarda Süheyla Tokyay’ın öğrencisi olarak bu branşla tanışan Seray Bahadır 2000 yılından bu yana Fen Bilimleri ve Zeka Oyunları öğretmenimizdir. Bu yıl Seray Öğretmenim, Adana Bilim Şenliği’nde “Fen Terimleri ile Resfebe” projesiyle fark yarattı. Ardından MEB yeni sistem LGS örnek sorularında resfebe sordu. Bu hafta da öğrencimiz Ahmet Burak Doğruöz, Türkiye Beyin Olimpiyatları bölge finalistlerinden oldu.

 

Zeka oyunları dersi verdiğini iddia eden başka kurumlar da var. Sizin farkınız nedir?

Seray B: Zeka oyunlarının önemi anlaşıldığından beri bu konuyu kullanmak isteyen ama esas amaca hitap etmeyen geniş bir piyasa gelişti. Çok fazla oyun var ve bunların hangisinin verimli olacağını bilmek ciddi bir altyapı gerektiriyor. Matematik dersini destekleyen işlem oyunları, dil yeteneğini destekleyen kelime oyunları, şekil yeteneği geometrik mekanik oyunlar, strateji oyunları, sosyal hayatın içindeki olayların konu alındığı oyunlar var.

 

Hangi oyunları neye göre seçiyorsunuz?

Seray B: Farklı zeka türlerine hitap eden oyunlar var. Hem oyunu hem çocuğu çok iyi tanımak gerekli. Özellikle dikkat eksikliği ve odaklanma bozukluğu gibi sorunları aşmakta büyük yardımcı. Çocuğun ilgi alanını tespit edip o ilgi alanına göre doğru materyal seçildiğinde o odaklanamaz denilen çocuğun nasıl dikkat toplamayı öğrendiğini görüyorsunuz ve çocuk böyle böyle başarmanın tadına varıyor.

 

Galeri

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis